‘‘ BİR DAHA SEVDİKLERİMİ GÖREMEYECEĞİM KAYGISINI YAŞADIM ’’
30 Aralık 2020

KORONAYA YAKALANAN GÖĞÜS HASTALIKLARI UZMANI DR.CENGİZ YAKIT YAŞADIKLARINI ANLATTI.

‘‘ BİR DAHA SEVDİKLERİMİ GÖREMEYECEĞİM KAYGISINI YAŞADIM ’’

Koronavirüse yakalanan ve ağır atlatan, yaklaşık 20 gün sonra iyileşip görevine geri dönen İl Sağlık Müdürlüğümüz Kamu Hastaneleri Hizmetleri  Başkan Yardımcısı Uzm. Dr. Cengiz YAKIT yaşadıklarını anlattı. YAKIT ‘‘Kasım ayı başında vermiş olduğum PCR testimin pozitif çıkması üzerine Koronavirüse yakalandığımı öğrendim. Hemen kendimi karantinaya alıp, ilaçlarımı kullanmaya başladım. Hastalık bende boğaz ağrısı ile başlayıp, öksürük, halsizlik ve yorgunluk ile devam etti. Daha sonra yoğun sırt ve baş ağrılarım oldu. Hastalığımın 10. gününde evde tam iyileşip görevime dönmeyi beklerken; yüksek ateş ve nefes darlığımın ortaya çıkması üzerine hastaneye yatmak durumunda kaldım. Yaklaşık 10 gün süren hastane tedavim sürecinde 39-40 dereceyi bulan düşmeyen ateşlerim, kan oksijen değerlerimde düşme, yoğun nefes darlığım ve uykusuz geçen gecelerim oldu. 24 saat kesintisiz oksijen tedavisi almama rağmen her an yoğun bakıma alınıp, solunum cihazına bağlanabileceğim ve bir daha sevdiklerimi göremeyeceğim kaygısını yaşadım.’’ dedi.

‘‘ BAKANLIĞIN VERDİĞİ İLAÇLARI

DÜZENLİ KULLANMALIYIZ ’’

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Cengiz YAKIT sözlerini şöyle sürdürdü. ‘‘Dünya genelinde 1.7 milyonun üzerinde insanın yaşamını yitirdiği, çok sayıda kişinin de hastanelerde yaşam mücadelesi verdiği Covid-19 hastalığı; hızla ilerleyebilen, kişide solunum yetmezliğine sebep olarak ölümle sonuçlanabilen ciddi bir hastalıktır.

Nefes darlığı ile gelen, akciğerlerde tutulum görülen Covid-19’lu hastalarda virüsün akciğerlerde yapmış olduğu tahribat nedeniyle kan oksijen düzeylerinde sıkça düşüklük tespit edilmekte; bu düşüklük sebebi ile nefes açlığı ve kaygı bozuklukları ortaya çıkabilmektedir.  Bu durum en ufak bir harekette bile kişinin efor kapasitesini sınırlayabilmekte, kapasitesi sınırlanmış hastalar daha çok yatağın içinde oturarak derin nefes almaya çalışmakta, konuşurken bile yorulabilmektedir. İleri düzeyde akciğer tutulumu olan hastalar ise; yatağın içinde bile oksijensiz duramamakta, oksijen desteğine ihtiyaç duymakta, hatta bazı hastaların yaşama tutunabilmesi için yüz üstü pozisyonda uzun süre solunum cihazına bağlı kalmaları gerekmektedir.

 İlimizde ilk Covid-19 vakasının tespit edildiği 19 Mart 2020 tarihinden itibaren takip ettiğimiz hastalar üzerinde yaptığımız gözlem sonucunda, Sağlık Bakanlığımız tarafından ücretsiz verilen ilaçları ilk günden itibaren düzenli kullanan hastaların çoğunun hastalığı daha az semptomlarla, kolayca atlattıkları; ancak Bakanlığımız tarafından verilen ilaçları kullanmayı reddeden hastaların önemli bir kısmında ise semptomların daha ağır seyrettiği, hastanelere gecikmiş, ağır vaka olarak geldikleri,  tedaviye daha dirençli oldukları, hastane tedavi süreçlerinin daha uzun sürdüğü, içlerinden bir kısmının da yoğun bakıma alınmak zorunda kalındıkları ve maalesef bazılarının da kaybedildiği izlendi.

Önemli olan, sonu ölümle bitebilen bu hastalığa yakalanmayarak sağlıklı kalabilmektir. Covid-19 hastalığına yakalanmamak için maske, mesafe ve temizlik kurallarına tam olarak uymalı, aşı yaptırmalı, hastalıktan korkmayıp geç kalmaktan korkarak en ufak bir şikâyetimizde bile vakit kaybetmeden sağlık kurumlarına başvurmalı, tanı konulacak olursak hastalığı hafif semptomlarla hastane ya da yoğun bakım ihtiyacı duymadan kolayca atlatabilmek için Bakanlığımızın ücretsiz verdiği ilaçları düzenli kullanmalı ve karantina önlemlerine hassasiyetle uymalıyız.’’