Otizm Nedir?
Otizm, belirtileri erken çocuklukta ortaya çıkan gelişimsel bir bozukluktur. Kelime anlamı olarak “kendine dönük” demektir.
Otizm, sosyal ilişkide yetersizlik, iletişimde ( sözel ya da sözel olmayan) eksiklik, tekrarlayıcı davranış ve ilgilerin olmasıyla karakterize nörogelişimsel bir bozukluktur.
Otizmin belirtileri nelerdir?
Dil gelişimi ile ilgili belirtiler:
- Çoğunlukla konuşma gecikmesi ( 1 yaşında tek kelimeler, 2 yaşında 2 kelimelik cümlelerin oluşmaması) ya da hiç konuşmama en sık başvuru nedenidir.
- Ses tonları genelde monotondur, ses tonlarını ayarlamada problemleri olabilir.
- Duydukları sesleri, kelimeleri aynı tonlama ile tekrar edebilir ya da bir cümleyi saatlerce aynı şekilde söyleyebilirler.
- Müziğe karşı çok ilgili olabilirler. Şarkı sözlerini ezberleyebilirler, ancak konuşma dilini kullanmakta zorlanırlar.
- Çoğunlukla konuşmayı kendiliğinden başlatma ve sürdürmede zorlanırlar.
- Daha çok ihtiyaçlarını ifade etmek için konuşurlar. İlgilendikleri konular üzerine tekrarlayıcı konuşmalar görülebilir. Genellikle karşılıklı sohbet, uzun süre iletişimi devam ettirme, karşı tarafın görüşlerini merak etme görülmez veya seyrektir.
Sosyal ve duygusal gelişim ile ilgili belirtiler:
- Çoğu ilk bebeklik döneminden itibaren göz göze bakmaktan kaçınır ya da hiç göz teması kurmaz.
- Genelde ilk bebeklik dönemlerinden itibaren normal çocuklarda görülen gülümsemeye karşılık verme bu çocuklarda görülmez veya seyrektir.
- İlgi duyduğu bir nesneyi gösterirken annenin yüzüne bakmaksızın gösterirler.
- Genellikle 7-8 ay civarlarında “ce-e” oyununa tepki vermezler.
- Genellikle 1 yaş civarında “bay-bay” yapmayı öğrenemezler ya da farklı biçimde ve çok daha geç taklit ederler.
- Donuk yüz ifadeleri vardır.
- Kucağa alınmaktan, dokunulmaktan pek hoşlanmazlar.
- Seslenildiğinde bakmazlar (çoğu zaman aileler duymadıklarını düşünerek doktora götürebilirler), özellikle insan sesine ilgileri zayıftır.
- Çevrede olup bitenlere karşı ilgisizdirler.
- Yaşıtlarına ilgi göstermezler, onlarla oynamak yerine yalnız başlarına olmayı tercih ederler.
- Evcilik, hırsız-polis gibi taklide dayalı oyunları çoğunlukla oynayamazlar.
- Hep aynı şekilde ve hep aynı tür oyuncaklarla oynamak isteyebilirler.
- Oyunları genellikle tekdüze ve tekrarlayıcıdır.
Kısıtlı ilgi alanı ve tekrarlayıcı davranışlarla ilgili belirtiler:Değişikliklerden hoşlanmazlar. Örneğin; yeni giysi alınınca veya oda düzeni bozulunca aşırı tepki verebilirler.
- Bazı tekrarlayıcı davranışları olabilir. Örneğin parmak ucunda yürüme, ellerini kanat çırpar gibi hareket ettirme, kendi etrafında dönme gibi
- Uzun süre dönen eşyaları izleyebilirler.
- Pek çoğunda aşırı duyusal duyarlılık olabilir. Kimsenin almadığı kokuları alma, normal gürültüden rahatsız olma, elleriyle kulaklarını kapatma görülebilir.
Çocuğunuzda bu belirtilerden birden fazlasını gözlemliyorsanız mutlaka bir çocuk ve ergen psikiyatristine başvurup, çocuğunuzun değerlendirilmesini talep ediniz.
Otizmin sebepleri nelerdir?
Sebebi kesin olarak bilinmemekle birlikte daha çok genetik nedenli gelişimsel bir beyin hastalığı olarak kabul edilmektedir. Ayrıca annenin gebeliği sırasında kullandığı ilaçlar, radyasyon, doğum travmaları, ensefalit denen beyin iltihabı gibi bazı durumlarda ve ileri baba yaşında otizm gelişme riski artar.
Otizmin tanısını kimler koyabilir?
Otizmin kesin tanısı çocuk ve ergen psikiyatristleri tarafından konulur.
Otizmin tedavisi var mı?
Otizmdeki temel belirtilere yönelik özel ilaç veya aşı yoktur.
İlaç tedavisi çoğunlukla eşlik eden hırçınlık, aşırı hareketlilik, dikkat dağınıklığı, depresyon, yoğun takıntılar ve tekrarlayıcı hareketleri için kullanılmaktadır.
En önemli tedavi yaklaşımı: ÖZEL EĞİTİM
Erken yaşta tanı konulup, beyin gelişiminin hızlı olduğu dönemlerde, özel eğitime yönlendirmek önemlidir.
Eğitim; çocuğun dil gelişimi, sosyal gelişimi, kendine bakım becerilerini kazanması ve yaşıtlarıyla birlikte okula devam edebilmesi için gereklidir.
Normal öğrenme yöntemleri, otizmli çocuklara uygun değildir. Bu çocuklar mutlaka yoğun, kesintisiz ve otizme özel eğitim müfredatına göre özel eğitim kurumlarına yönlendirilmelidir. Ailenin bu sürece katılımı çok önemlidir.